Kakao'nun Tarihçesi

İlk kakao

Meksika Körfezin de yer alan Yucatan Yarımada’sında yaşayan Olmekler kakao tohumlarını öğütüp mısır unu, baharat ve suyla karıştırarak enerji içeceği olarak kullanırlarmış ve bu içeceği de “kakawa” olarak adlandırmışlardır.

Avrupa’da kakao

Fernand Cortez, yenidünyada imparator montezuma’nın en sevdiği bu gizemli içeceği çok beğendi. Bu yeni lezzeti kendi imparatoru Charles Quentin’e sunmak istedi ve böylece kakao Avrupa’da ilk kez ispanya sarayına girdi. İspanyollar’ın, kakao çekirdeğinden hazırladıkları ve “Tanrıların içeceği (chocolatl)” adını verdikleri bu içkiyi Avrupa’nın diğer ülkelerinden gizlemeleri sonucu 1606 yılına kadar çikolata tarihinde teknolojik anlamda önemli bir gelişme olmadı.

Avrupa’da çikolata

Çikolatanın asıl öyküsü Meksika’da Astek’ler tarafından kullanılan kakao ağacı (Theobroma cacao) ile başlar. 17. yüzyılın başlarında İngiliz ve Alman denizciler kakaoyu, “chocolatl” içkisinin sırları ile birlikte ülkelerine götürdüler. 1606 yılında İtalya, kakao ile tanıştı. Fransa sarayı ise, enerji verici hatta afrodizyak özellikleri olan bu içecekten 1615’te İspanya kralı II. Phillippe’nin kızı Anne’nin, XIII. Louis ile evlenmesi sayesinde tanıyabildi. Daha sonra XIV. Louis’in David Chaillou’ya kakaoyu işleme ve satma hakkı vermesi ile ‘çikolata’ tadı damaklardaki yerini aldı.

Çikolata

Çikolatanın asıl öyküsü Meksika’da Astek’ler tarafından kullanılan kakao ağacı (Theobroma cacao) ile başlar. 17. yüzyılın başlarında İngiliz ve Alman denizciler kakaoyu, “chocolatl” içkisinin sırları ile birlikte ülkelerine götürdüler. 1606 yılında İtalya, kakao ile tanıştı. Fransa sarayı ise, enerji verici hatta afrodizyak özellikleri olan bu içecekten 1615’te İspanya kralı II. Phillippe’nin kızı Anne’nin, XIII. Louis ile evlenmesi sayesinde tanıyabildi. Daha sonra XIV. Louis’in David Chaillou’ya kakaoyu işleme ve satma hakkı vermesi ile ‘çikolata’ tadı damaklardaki yerini aldı.

Avrupa’da çikolata

Çikolata sektörü, 2 büyük yatırım kapısını açtı, birincisi kakao yağının ve kakao tozunun; kakao liköründen ayrılması. Diğeri ise süt katı maddesinin (süt tozu) çikolataya eklenmesi ile sütlü çikolatanın keşfi.1876 yılında ilk sütlü çikolata İsviçre’de üretildi. Bu tarihten sonra çikolata kendine yan sanayiler (fondan, kuru meyve, karamel, aroma vb.) oluşturmaya devam etti ve günümüzde binlerce değişik çikolata lezzeti ortaya çıktı. İlave maddelerin cinsine göre bu çeşitler sade, sütlü, çeşnili, bitter olarak belli başlı gruplar altında toplanmaktadır. 1700 lü yıllarda İtalyan maceraperest Gemelli Careri, Avrupa’yı toplu ulaşım araçlarıyla gezen ilk gezgin olarak tarihe geçti. Gezisi sırasında Osmanlı topraklarına da uğrayan Careri’nin, çikolatayı Türkiye’ye getiren ilk insan olduğunu bilen ise pek az. 1693 yılında İzmir’de dostlarına ikram ettiği sıcak çikolata, Osmanlı topraklarındaki bilinen ilk çikolata deneyimidir. Benzer bireysel tadımları saymazsak, Osmanlı’nın son zamanlarına kadar halkın çikolatadan haberdar olduğunu söylemek mümkün değil.

Çukulata (Osmanlıca)

Osmanlı’da 19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaygınlaşıyor. Tanzimat’la gelen batılılaşmayla birlikte Avrupa’dan gelen çikolataya frenk yiyeceği olarak bakıldığını söyleyen tarihçi Saadet Özen, buna karşılık Avrupa’da sömürge malzemesi olduğundan egzotik bir ürün olarak kabul edildiğini belirtiyor. Osmanlı’da esas pazarlama alanı çocuklar olduğundan daha çok sütlü çikolata tercih edilmiş. Osmanlıda çikolata ilk yıllarında ilaç olarak kullanılmıştır.